Hayata Fazla Anlam Yüklemediğinde

Beklemeyince, ummayınca, vazgeçince hafifliyorsun. Kocaman bir yük kalkıp gidiyor üzerinden.

Kendi kendine kalınca, kimseden beklentin olmayınca, oluruna bırakınca kolaylaşıyor.

Hayatın yönünü elinde olmadığını anladığında, her şeye boş verdiğinde, rüzgara karşı durmadığında, her şeyi kontrol edemeyeceğini kanıksadığında, bazı konularda kadere güvenip boşverebildiğinde güzelleşiyor.

Kendini anlatmayı bıraktığında; insanları anlamaya çalışmadığında, buluttan nem kapmadığında, anlamsız savaşlardan kaçındığında sakinleşiyor. 

Fedakarlıktan vazgeçip kendine döndüğünde, önce kendini önemsediğinde, o tek kişilik zaferi yaşadığında anlamlaşıyor.

“Gidemem” dediğin yerden gittiğinde, “Yapamam” dediğin sulardan geçtiğinde, kendine yolculuk ettiğinde, herkesin geçtiği o kalabalık yollardan geçmeyip sana özel patikalardan yürüdüğünde, farklılaşıyor.

O kadar da önemli olmuyor o zaman yok yere üzüldüklerin. O beklediğin huzur geliveriyor birden.

” Kendini kendine itiraf ediyorsun, günahlarla yüzleşir gibi. Kendi kendinle konuşur gbi anlatmak iyi geliyor; ağlamak daha da iyi.

Değil mi ki insanı en iyi kendisi anlıyor? Böylece kendi sırtını sıvazlamayı da öğreniyorsun. Biraz arkana yaslanıyorsun; yavaşlıyorsun. Yavaş yavaş anlıyorsun; sen aslında kimdin, hatırlıyorsun.

Başkalarını çok sevmeyi bırakıp, narsistleşmeden kendini sevmeyi de öğreniyorsun.

Ve işte böyle böyle iyileşiyorsun...

İzleme 2251

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap