Kist Hidatik nedir?, nasıl tedavi edilir?

Kist hidatik bazı bölgelerde (doğu avrupa, akdeniz ülkeleri, uzak doğu..) yaygın olarak görülen paraziter bir hastalıktır. Ülkemizde hastalığın endemik (yaygın) olarak görüldüğü bölgeler arasındadır.  En sık karaciğeri, ikinci sıklıkta ise akciğeri tutmakta olup vücudun herhangi bir yerine de yerleşebilir.  Kistin boyutuna ve tipine bağlı olmak kaydıyla; hiçbir şikayet oluşturmayacağı gibi, karın ağrısı, alerjik döküntüler, bulantı kusma vb. şikayetlerle kendini belli edebilir. Patolojik olarak iyi huylu olmasına karşın klinik davranış şekli olarak kötü seyir gösterebilir, sakatlıklara ve ölüme neden olabilir.

Hidatik kistin tipleri var mıdır? Hepsi tedavi gerektirir mi?

Hidatik kistin klasik olarak 5 tipi olup canlı olan ( tip 1, 2, 3) tipleri mutlaka tedavi edilmelidir.  Ölü (inaktif) olan tip 4 ve 5 ise boyutunun büyük olması, ağrı gibi şikayet oluşturması ve çevre yapılara bası oluşturması gibi durumlarda tedavi edilebilmektedir. Küçük olup, şikayet oluşturmayan, inaktif kistler tedavi gerektirmez.

Karaciğer kist hidatik tedavinde seçenekleri nelerdir?;

İlaçla tedavi seçeneği: İlaç tedavisi (albendazol), cerrahi tedavi ve girişimsel yöntemlerle tedavi seçenekleri vardır. İlaç tedavisi çoğunlukla tek başına tercih edilmemekle birlikte 5 cm’den küçük kistlerde ve özellikle çocuklarda %50 oranında etkili olabilmektedir. İlaç tedavisi genelde cerrahi tedavi ve girişimsel tedavi ye destek amaçlı yapılmaktadır.

Cerrahi tedavi seçeneği; günümüzde giderek azalmış olup yerini girişimsel tedaviye bırakmıştır. Karaciğerin dışına doru ciddi uzanımı olan kistlerde, karın içerisine yerleşmiş veya karın içine açılmış kistlerde ve akciğer yerleşimli kistlerde cerrahi tedavi yapılabilmektedir.

Girişimsel tedavi seçeneği: Girişimsel tedavi, bir görüntüleme yöntemi (Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi, Skopi..) rehberliğinde bir iğne veya kateter yardımı ile karaciğerdeki kistin tedavi edilmesi yöntemidir. En büyük avantajı: hastanın vücut ve organ bütünlüğünün korunmuş olması ve dolayısı ile komplikasyon (yan etki) oranlarının düşük olmasıdır. İğne ile tedavide kist içine iğne ile girilip kist içindeki canlılığı sonlandırmak için bazı maddeler (en sık %30’luk sodyum klorür) verilerek kist ölü hale getirilir.  Dolayısı ile kist vücuda zararsız bir hale gelmiş olur. Diğer bir yöntemde ise kist içerisine kalın bir kateter (plastik hortum) yerleştirilerek kist içeriği (canlı hücreler içeren kist sıvısı, zarlar, yavru kistler, iltihabi yapılar gibi..) tamamen boşaltılır. Sonra kist boşluğundaki kateter bir süre (yaklaşık 1 ay) tutularak kist boşluğunun karaciğer tarafından tamir edilip doldurulması beklenir ve kateter çıkarılır.  Bu yöntem daha çok 5 cm’den büyük kistlerde tercih edilir.  Bu yöntem son derece etkili ve yüz güldürücü  sonuçlar vermektedir.

Kist hidatik tedavisin yan etkileri nelerdir?

Allerjik reaksiyonlar en önemli risk olup buna yönelik işlem öncesi ve alerji geliştiğinde işlem sonrası ilaç tedavisi verilmektedir. Bu riskler nedeni ile kist hidatik tedavisi anestezi altında (uyutularak) yapılmaktadır.

Önemli noktalar:

Gereklilik halinde karaciğerin tüm kist hidatik tiplerinde perkütan tedavi (girişimsel yöntemle) yapılabilmektedir.

Karaciğer dışındaki diğer organlarda da, bazı durumlar hariç, bu yöntemle tedavi mümkündür.

Karaciğerinde hidatik kisti bulunan hastalar tedavi gerekip gerekmediği ve gerekirse hangi yöntemin en iyi olacağı konusunda; bu konuda merkez olan kurumlara ve uzman girişimsel radyoloji uzmanına mutlaka danışılması tavsiye edilir.

Yukarıda ki resimlerde, karaciğerinde oldukça büyük iki adet tip 3 hidatik kist bulunan genç bir hastada tedavi öncesi ve sonrası görüntüler sunulmaktadır (Prof.Dr.Güven Kahriman şahsi arşivinden).

 

İzleme 353

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap