Uçak Kazası mı , İnsan Kazası mı ?

Tüm dünyada küresel salgın havacılık sektörünü durma noktasına getirse de, sivil havacılık sektörü her geçen gün hızla büyüyerek gelişmektedir. Sivil havacılık sektörü yüksek risk içeren bir sektör olduğundan bütün faaliyetlerinde uçuş ve yer emniyetinin sağlanması kritik önem taşımaktadır.

Her yıl dünyada birçok uçak kazası meydana gelmektedir. Uçak kazalarının teknik arızalar, kuş çarpması, meteorolojik koşullar, insan ve yönetim faktörleri gibi pek çok nedenleri vardır. Havacılık sektöründe zaman zaman ölümcül olan uçak kazaları olsa da yine öncelikli olarak tercih edilen ulaşım araçlarının başında uçak ile seyahat gelmektedir.

Uçak kazalarını önlemek dünyada havacılık emniyeti çalışmalarının ana odak noktasıdır. Sivil havacılık sektöründe her geçen gün artan küresel ve yerel rekabet şartlarına rağmen hiçbir havayolu şirketi, ekonomik boyutları ne olursa olsun, uçuş emniyetinden taviz vermeyi göze alamaz. Öte yandan, emniyete ilişkin hususlar, hem ulusal hem de uluslar arası kurum ve kuruluşlar tarafından periyodik olarak ve sıkı bir biçimde kontrol edilmektedir.

Her bir uçak kazası, kendine has, tespit edilmesi pek de kolay olmayan özelliklere sahiptir. İstatistiki verilerden görüldüğü üzere, kaza nedenleri adeta birbirlerini tekrarlar niteliktedir.

Bugün meydana gelen bir uçak kazasının sebep faktörü yıllar önce meydana gelen bir kaza ile aynı olabilir. Bir uçak kazası sonrasında yapılan incelemenin temel amacı, kaza ve kırım sırasındaki olayları, ortamı ve koşulları değerlendirerek, muhtemel kaza veya kırım nedeni hakkında bir görüş oluşturabilmektir. Böylece benzer bir kazaya yol açabilecek olayların önlenebilmesi için gereken önlemler saptanabilir.

Havacılık işletmelerinin asıl hedefleri tüm operasyonlarında “sıfır hata” ile görevleri yerine getirmek olsa da gerçek yaşam koşullarında sıfır hataya ulaşılabilmek çok da mümkün gözükmemektedir. Özellikle uçak kazası gibi ağır sonuçları olan olaylar karşısında toplum içinde suçlanacak birileri aranmakta ve ağır cezalar öngörülmektedir.

Uçak kazalarında insan faktörü en büyük orana sahip neden olarak ortaya çıktığına göre, uçuş emniyeti bakımından birinci hedef olarak ele alınması doğal bir gereklilik halini almaktadır. İnsan unsurunun, emniyetli ve güvenli havacılık için en büyük risk kaynağı olduğu hususu giderek daha fazla kabul görmektedir.

Dolayısıyla kaza incelemelerinde en çok üzerinde durulması ve araştırılması gereken konu İNSAN’dır. İnsan, havacılık sisteminin en esnek, en değerli ancak performansını negatif yönde etkileyen etkenlerin en başında yer alır. İstatistiksel analizler sonucu, gerek Türkiye’de gerekse dünyada meydana gelen uçak kazalarının %70’in üzerinde bir oranda insan kaynaklı hatalardan kaynaklandığı bilinmektedir. İnsan faktörü denildiğinde anlatılmak istenen aslında insan, makine, ve çevre arasındaki karşılıklı ilişkidir. Gelişen teknoloji ile zamana bağlı olarak kazalarda insan faktörünün etkisi halen geçerliliğini korumakta ve sistemlerin akıllı hale getirilmesi ile sistemsel hatalar azalırken insan kaynaklı hataların arttığı görülmektedir.

İletişimde etkili ve açık kelimelerin kullanılması, dinleme ve eylemlerde, karmaşayı ve aşırı yoğunluğu önler. İletişim, pek çok kazanın ana nedenleri arasında ilk sırada yer alır. Örneğin, havacılık literatüründe bir klasik hale gelmiş olan 1977’de Tenerife’de meydana gelen iki jumbo jetin yerde çarpıştığı kazanın ana nedeni “iletişim ve sözel bir mesajın yanlış yorumlanması” olarak belirlenmiştir.

Sebebi ne olursa olsun uçak kazalarının tamamen önüne geçmek mümkün değildir, ancak alınacak tedbirlerle kaza oranları azaltılabilir. Alınması gereken tedbirlerin neler olduğunu belirlemek ise, kazaya neden olan faktörlerin iyi bilinmesi ve iyi bir kaza incelemesi ile mümkündür.

Uçak kazaları, ancak nedenleri bilindiği takdirde önlenebilir. Nedenler de iyi bir kaza araştırması sonucu ortaya çıkarılabilir. Yapılan yanlışlar ve hatalar gizlendiği sürece aynı tür kazaların meydana gelmesi de kaçınılmaz olacaktır. 

Alınan her türlü önleme rağmen, meydana gelen bir uçak kazasından sonra yapılacak incelemede, insan faktörü altında yatan gerçek nedenleri ortaya çıkarmak için insanı etkileyen psikolojik ve fizyolojik faktörlerin de çok iyi bilinmesi gerekir. Başarılı bir kaza ve kırım önleme programı için, bu tür davranışlara götüren faktörlerin altını çizerek belirlemek üzere, insan hatalarının altında yatan gerçek nedenleri incelemek gerekir.

İzleme 197

Gönderiye yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir! Giriş Yap