Corona Virüs Salgını Sürecinde Bağışıklık Sistemini Güçlendirme Yolları
Bağışıklık sistemi, virüslerden ve bakterilerden gelen saldırıları önlememize yardımcı olmada önemli bir rol oynamaktadır. Düzenli beslenme ve yaşam tarzı, bağışıklık sisteminizin sizi yabancı istilacılardan koruma yeteneğini en üst düzeye çıkarabilir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL GÜÇLENİR?
Dünyanın Corona virüs gibi ölümcül bir salgın ile uğraştığı bu sancılı dönemde, insanoğlu olarak güçlü bağışıklık sistemine sahip olmanın ve vücuda zarar veren belirli kötü alışkanlıklardan vazgeçmenin önemini çok daha iyi anlamaya başladık.
İşte güçlü bağışıklık sistemi için yapılması gerekenler:
1. Yeterli Vitamin Alın
Enfeksiyonla mücadelede beslenme birincil korumamızdır. Bu savaşımızdaki kilit öneme sahip askerler arasında A, C, E, B6, D gibi vitaminler ve çinko, demir ile selenyum gibi mineraller bulunur. Bu vitaminler açısından zengin bazı gıdalar arasında; havuç, tatlı patates, biber, çilek, badem, avokado, somon, istiridye, ton balığı, yağsız tavuk göğsü ve sığır eti bulunmaktadır.
Bu vitaminlerin çoğunun güçlü bir bağışıklık sisteminin korunmasına yardımcı olmasının nedeni, aynı zamanda bir antioksidan olmalarıdır. Antioksidanlar, sağlıklı hücrelere ve genetik materyale zarar veren zararlı kimyasallar olan serbest radikallerin etkilerini tamponlamaya yardımcı olmaktadır.
Antioksidanlar, virüslere bağışıklık sistemimizi daha fazla istila, üreme ve tehlikeye atma konusunda engel olmaktadır. Antioksidanlar, serbest radikallerin neden olduğu hasara karşı koyarak bu etkiyi tamponlamak için çalışır ve bağışıklık sistemimizin; viral aktiviteyi önlemesine, tedavi etmesine ve bastırmasına yardımcı olur.
2. Proteinli Besinler Tüketin
Harvard Sağlık Yayınları’na göre; hastalanmamak için, vücut ağırlığınızın her bir kilogramı başına en az “0,8 gram” protein almalısınız. Hastalıklarla savaşan antikorları virüslere ve bakterilere gönderen ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan T hücreleriniz üzerinde yeterli etkileri olmayabilir. Belirtilen bu miktarda protein tüketilmemesi, hastalıklarla savaşan antikorları virüslere ve bakterilere gönderen ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan T hücreleriniz üzerinde zararlı etkiler oluşmasına neden olabilir.
Protein ayrıca, beyaz kan hücrelerinin üretilmesine yardımcı olan ve enfeksiyonla savaşan yüksek miktarda çinko içermektedir. Tercih edebileceğiniz yağsız protein kaynakları arasında; deniz ürünleri, tavuk, hindi, yumurta ve fasulye bulunmaktadır.
3. Prebiyotik İçeren Gıdalar Tüketin
Prebiyotikler; soğan, sarımsak, muz ve kuşkonmaz gibi gıdalarda bulunur. Bağışıklık sisteminizin işleyişinde hayati bir oyuncu olan dengeli bağırsak mikrobiyomunun korunmasına yardımcı olurlar.
Prebiyotikler, bağırsaktaki "iyi bakteri" popülasyonunu artırarak çalışır ve bu da bağışıklık sisteminin işlevine yardımcı küçük proteinler olan anti-enflamatuar sitokinlerin üretimini gerçekleştirmektedir.
4. Renkli Meyve ve Sebzeleri Tüketin
Arizona merkezli Osteopatik Hekim ve Fonksiyonel Tıp Uygulayıcısı Lisa Ballehr’e göre; bağışıklığı güçlendiren yeterli antioksidan, vitamin ve mineraller aldığınızdan emin olmanın kolay bir yolunun renkli meyve ve sebzeleri tüketmekten geçiyor.
Bahsi geçen bu renkli meyve ve sebzeler arasında; kırmızı elma, patates, kiraz veya üzüm, portakal, tatlı patates, kabak, mango, mandalina, kivi, brokoli, zeytin, misket limonu, sarı elma, armut, muz, ananas; yaban mersini, lahana, kara lahana, kuru üzüm, karnabahar, hurma, hindistancevizi, kuruyemişler veya lahana turşusu yer almaktadır.
Günlük tükettiğiniz daha çok çeşit meyve ve sebze, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullandığı daha geniş bir besin yelpazesi oluşturmaktadır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendirebilir?
Egzersiz, uyku ve sigara içmemek de vücudunuzu işgal etmeye çalışan Covid 19 benzeri virüs ve bakterileri savuşturmak için bağışıklık sisteminize daha iyi bir savaş şansı vermenin yollarından biridir.
5. Yeterli Miktarda Uyuyun
Dinlendirici bir uyku eksikliği yaşıyorsanız, vücudunuzun enflamasyon ve enfeksiyonla mücadele etmek için en çok çalıştığı zamanın uyku periyodu olmasından dolayı enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olursunuz. Dinlenirken, vücudumuz oldukça meşguldür. Bu süre zarfında kendini onarır ve yenilenmiş hissetmek için toksinleri serbest bırakır. Düzenli ve yeterli uyku uyumayanlar, sırf bu eksiklik nedeniyle kronik enflamasyonla sonuçlanacak sağlık problemleriyle uğraşabilirler.
Bu inflamasyon, bağışıklık sistemine aşırı stres yükleyebilir ve bu da sistemin viral veya bakteriyel enfeksiyonlarla mücadelede daha az etkili olmasını sağlayacaktır. İhtiyacınız olan uyku miktarı kişiye göre farklılık göstermesine olmasına rağmen çoğu yetişkinin, her gece yedi ila sekiz saat arası uyuması önerilmektedir.
6. Sigarayı Bırakın
Sigara içmek kan dolaşımımızdaki antikorları yok ederek enfeksiyon gelişme riskini artırmaktadır. Antikorlar, bağışıklık sistemi tarafından yabancı enfeksiyonlarla savaşmak için üretilen proteinlerdir.
Sigara içmek ayrıca, akciğerlerimizin dokusunu tahrip etmenin yanı sıra bu önemli organımızın enfeksiyonu temizleme yeteneğine de zarar vermektedir.
7. Egzersiz Yapın
Egzersiz yapmanın ve dolayısıyla aktif bir yaşantı sürmenin bağışıklık sağlığına yardımcı olduğu gösterilmiştir. 2019 yılında yapılmış bir araştırmaya göre; egzersizin, iltihabı azaltmak ve yaşlanmanın olumsuz etkilerini geciktirebilen bağışıklık regülasyonunu iyileştirmek gibi birçok faydası bulunmaktadır. Çalışma ayrıca; makul seviyelerdeki egzersizin, hastalık riskini azaltabileceğini buldu.
Yukarıda yer verdiğim tüm bu bilgilerin yanında; el yıkamanın, virüslerden veya bakterilerden kaynaklanan enfeksiyonları önlemenin en iyi yollarından biri olduğunu hatırlamak önemlidir.
El yıkamak bağışıklık sisteminizi güçlendirmez ancak özellikle halihazırda karşı karşıya olduğumuz corona virüs salgını gibi hastalıklardan korunmanıza yardımcı olabilir.
Yiyecek hazırlama, sevdiğiniz bir hasta kişiye bakma, yarayı tedavi etme gibi riskli maruziyetlerden önce ve sonra veya aktif olarak soğuk algınlığı, hapşırma, öksürme ya da burun akıntısı problemine sahipseniz ellerinizi 20 saniye boyunca uygun bir şekilde yıkamayı asla ihmal etmeyin.
